şu bizim kanallardan birisi
yaptı gene
yapacağını.. Dün gece
ilk defa ekranlarda gösterilen 'issız Adam'ı kesti, biçti, kendince alladı pulladı ve kolay
bir nefes alıp küfürlerden, sex
sahnelerinden arındırıp en namuslusundan (!) bir adamı getirip koydu seyircisinin önüne. Ardından
da "hadi sana
otele gelen escort iyi seyirleeeer ." Uzun zamandan beri içinde sigara geçen filmlere karşısında
iri
bir kin besliyorum. Hayır ne kin tutan bir insanım ne de sigara içilmesin sanarak
bar bar bağıran! Filmlerde bu görüntülerin yer alıp daha sonra
da üzerlerinin kapatılmasından rahatsızım sadece. Mesela Bridget Jones'un Günlüğü filmini bir de televizyonda izleyeyim 22 yaşlı kızlar demiş ama kanalı değiştirmemek göre
kendimi zor tutmuştum . Filmde, mutsuzluklarını masaya yatırdığı arkadaşlarıyla sigara tüttüren Bridget Jones'un elinde dolaşan buğulu görüntü, insanın filmi izleme
etmesini zorlaştırdığı kadar
kanala saygısızlığımı da arttırmıştı. Sinema tarihinin en iyi filmlerinden birisi
olan Smoke (duman) geliyor aklıma ilk. Hiçbirzaman
televizyonlarda gösterildi mi bilmiyorum ya da bu 'kapama', kapayarak sigarayı gerçek fotoğraflı bayanlar henüz
da göze sokma' uygulamasından ardından
gösterildiyse vay filmin haline . Bile
adından belli, Smoke. Ne Harvey Keitel ne de William Hurt'ün elindeki sigaralar sigara olur, filmin hakkını veriridi. Yok eger
bu örnek de beyleri
kesmediyse Jim Jarmusch filmlerine geçmeliyiz. Kesin
ve katiyen
yayınlanamazlar. Düşünsenize 'coffee and Cigarettes'i. (kahve ve Sigara) Filmin ismi en başından değişir: "coffee and No Cigarettes".bunların hiçbiri sigaraya övgü düzmek nedeniyle
yazılmadı, yalnızca
bir takım
şeylerin böylece
olması, öylesi kalması gerektiğini hatırlatmak nedeniyle
yazıldı. Tıpkı öpüşme
sahnelerinin ve küfürlerin de filmlerde yeri geldiğinde olması ve yayınlaması gerektiği gibi. şu an
de bizleri
küfürcü ve sevişken yaptınız, değil mi? Yeniden
önyargılı mısınız yoksa?geçtiğimiz yıl sinemalarda iyi iş eden
bir film Issız Adam 'a dönsün dolaşsın kelime
nihayetinde. "türkiye'de ne de hayli
Issız Adam varmış!" dedirten, baylarin
kendilerini bulup, bayanların
kırık dökük aşk hayatlarında kesinlikle
böylesine bir adama çattığının temsilcisi olan bu 'issız Adam', Türk televizyonlarında da gösterimini dün akşam
gerçekleştirdi. Yaşasın! Ailecek izlenecek, yanında çay içilip börek yenilecek bizi kıvamındaki saatiyle yerini aldı. Almaz olaydı! şu bizim kanallardan birisi
yaptı gene
yapacağını. 'issız Adam'ı da kesti, biçti, kendince alladı pulladı ve kolay
bir nefes alıp küfürlerden, sex
sahnelerinden arındırıp en namuslusundan (!) bir adamı getirip koydu seyircisinin önüne." Ne seyir ne seyir! Filmi hatta
evvel
izlemiş birisi
gibi
neyin nerede nasıl olacağını bilmek hiçbirzaman
de keyifli
kaçmadı burada! Flmin şahsi
açısından 'can alıcı' noktaları çıkartılmış, Issız Adam güzelce
ıssızlaştırılmış. Filmi ilk defa izleyenlerin yalnız
eskimiş
45'lik dinlediğine ismim
aynı
eminim. Bir de Ada'nın esas adam Alper beyin annesiyle geçirdiği saatler, ahlaki açıdan uyan
görüldüğü nedeniyle
elbette en anlaşılan, en gösterilesi yerler olmuş. Aksi halde
bu adam, marazi bir adam, sevişemiyor, sevişse dahi
sevdiği kadınla şunu
tam gibi
beceremiyor ,
pek
bir geçmiş pratiki
yok falan filan şunları
anlamam(n)ıza pek imkan yok. Filmdeki hatun
ve beyefendinin
kişilik çözümlemesi dahi
yapamazsınız, bu eksikliklerle! Eger
kesecekseniz bu kadar, film gösterilmesin o zaman! "tv'de Ilk Defa" olmasın ilk defa! Ekşisözlükçüler, dakikası dakikasını hesap kitap yapmış 23 dakika eksikmiş film, doğrudur. Photoshopla insanları değiştiren bilgisayarlar gibi, filmler de ekranlarda bambaşka haller alıyor, zavallılaşıyor, yazık!bu tip 'kıyım'larda küfürler de sex
sahnelerinin yanında eşantiyon tabii. Buyrun 'kanal' bey, susturun sesini, ailecek izleyebilmemiz nedeniyle
yok edin tamamı
sahneleri. Bu haksızlık ama! Herkese, her şeye. Saat sekizde göstermek
neden? Vermeyin o zaman! Bu filmi yedi yaş
çocuğuna izleyen anne babaya acırım ben en başta zaten. Bu sene
10 da olabilir, 13 de! Ama yine de
üstü? Onlar şimdiden
her herneyi
biliyor. 'issız Adam'ın bu dek
ıssızlaşmasına üzüldüm doğrusu. bunların hiçbiri sex
sahnelerine ve küfürlere övgü düşmek nedeniyle
yazılmadı, yalnız
bir takım
şeylerin böylece
olması, böylece
kalması gerektiği göre
yazıldı.siz hiçbirzaman
21. yüzyılda bir kitapta 'sigara' kelimesinin karalandığını gördünüz mü? Ya da bir xanim
ve bayın
sevişirken yaşadıklarının anlatıldığı cümlelerin çıkarıldığını? Ya da küfürlerin üfürüldüğünü?edebi bulunmak
yoksa
edepli olmak. 'şov' şunun
neresinde?nilüfer Türkoğlu, Gazeteport
yaptı gene
yapacağını.. Dün gece
ilk defa ekranlarda gösterilen 'issız Adam'ı kesti, biçti, kendince alladı pulladı ve kolay
bir nefes alıp küfürlerden, sex
sahnelerinden arındırıp en namuslusundan (!) bir adamı getirip koydu seyircisinin önüne. Ardından
da "hadi sana
otele gelen escort iyi seyirleeeer ." Uzun zamandan beri içinde sigara geçen filmlere karşısında
iri
bir kin besliyorum. Hayır ne kin tutan bir insanım ne de sigara içilmesin sanarak
bar bar bağıran! Filmlerde bu görüntülerin yer alıp daha sonra
da üzerlerinin kapatılmasından rahatsızım sadece. Mesela Bridget Jones'un Günlüğü filmini bir de televizyonda izleyeyim 22 yaşlı kızlar demiş ama kanalı değiştirmemek göre
kendimi zor tutmuştum . Filmde, mutsuzluklarını masaya yatırdığı arkadaşlarıyla sigara tüttüren Bridget Jones'un elinde dolaşan buğulu görüntü, insanın filmi izleme
etmesini zorlaştırdığı kadar
kanala saygısızlığımı da arttırmıştı. Sinema tarihinin en iyi filmlerinden birisi
olan Smoke (duman) geliyor aklıma ilk. Hiçbirzaman
televizyonlarda gösterildi mi bilmiyorum ya da bu 'kapama', kapayarak sigarayı gerçek fotoğraflı bayanlar henüz
da göze sokma' uygulamasından ardından
gösterildiyse vay filmin haline . Bile
adından belli, Smoke. Ne Harvey Keitel ne de William Hurt'ün elindeki sigaralar sigara olur, filmin hakkını veriridi. Yok eger
bu örnek de beyleri
kesmediyse Jim Jarmusch filmlerine geçmeliyiz. Kesin
ve katiyen
yayınlanamazlar. Düşünsenize 'coffee and Cigarettes'i. (kahve ve Sigara) Filmin ismi en başından değişir: "coffee and No Cigarettes".bunların hiçbiri sigaraya övgü düzmek nedeniyle
yazılmadı, yalnızca
bir takım
şeylerin böylece
olması, öylesi kalması gerektiğini hatırlatmak nedeniyle
yazıldı. Tıpkı öpüşme
sahnelerinin ve küfürlerin de filmlerde yeri geldiğinde olması ve yayınlaması gerektiği gibi. şu an
de bizleri
küfürcü ve sevişken yaptınız, değil mi? Yeniden
önyargılı mısınız yoksa?geçtiğimiz yıl sinemalarda iyi iş eden
bir film Issız Adam 'a dönsün dolaşsın kelime
nihayetinde. "türkiye'de ne de hayli
Issız Adam varmış!" dedirten, baylarin
kendilerini bulup, bayanların
kırık dökük aşk hayatlarında kesinlikle
böylesine bir adama çattığının temsilcisi olan bu 'issız Adam', Türk televizyonlarında da gösterimini dün akşam
gerçekleştirdi. Yaşasın! Ailecek izlenecek, yanında çay içilip börek yenilecek bizi kıvamındaki saatiyle yerini aldı. Almaz olaydı! şu bizim kanallardan birisi
yaptı gene
yapacağını. 'issız Adam'ı da kesti, biçti, kendince alladı pulladı ve kolay
bir nefes alıp küfürlerden, sex
sahnelerinden arındırıp en namuslusundan (!) bir adamı getirip koydu seyircisinin önüne." Ne seyir ne seyir! Filmi hatta
evvel
izlemiş birisi
gibi
neyin nerede nasıl olacağını bilmek hiçbirzaman
de keyifli
kaçmadı burada! Flmin şahsi
açısından 'can alıcı' noktaları çıkartılmış, Issız Adam güzelce
ıssızlaştırılmış. Filmi ilk defa izleyenlerin yalnız
eskimiş
45'lik dinlediğine ismim
aynı
eminim. Bir de Ada'nın esas adam Alper beyin annesiyle geçirdiği saatler, ahlaki açıdan uyan
görüldüğü nedeniyle
elbette en anlaşılan, en gösterilesi yerler olmuş. Aksi halde
bu adam, marazi bir adam, sevişemiyor, sevişse dahi
sevdiği kadınla şunu
tam gibi
beceremiyor ,
pek
bir geçmiş pratiki
yok falan filan şunları
anlamam(n)ıza pek imkan yok. Filmdeki hatun
ve beyefendinin
kişilik çözümlemesi dahi
yapamazsınız, bu eksikliklerle! Eger
kesecekseniz bu kadar, film gösterilmesin o zaman! "tv'de Ilk Defa" olmasın ilk defa! Ekşisözlükçüler, dakikası dakikasını hesap kitap yapmış 23 dakika eksikmiş film, doğrudur. Photoshopla insanları değiştiren bilgisayarlar gibi, filmler de ekranlarda bambaşka haller alıyor, zavallılaşıyor, yazık!bu tip 'kıyım'larda küfürler de sex
sahnelerinin yanında eşantiyon tabii. Buyrun 'kanal' bey, susturun sesini, ailecek izleyebilmemiz nedeniyle
yok edin tamamı
sahneleri. Bu haksızlık ama! Herkese, her şeye. Saat sekizde göstermek
neden? Vermeyin o zaman! Bu filmi yedi yaş
çocuğuna izleyen anne babaya acırım ben en başta zaten. Bu sene
10 da olabilir, 13 de! Ama yine de
üstü? Onlar şimdiden
her herneyi
biliyor. 'issız Adam'ın bu dek
ıssızlaşmasına üzüldüm doğrusu. bunların hiçbiri sex
sahnelerine ve küfürlere övgü düşmek nedeniyle
yazılmadı, yalnız
bir takım
şeylerin böylece
olması, böylece
kalması gerektiği göre
yazıldı.siz hiçbirzaman
21. yüzyılda bir kitapta 'sigara' kelimesinin karalandığını gördünüz mü? Ya da bir xanim
ve bayın
sevişirken yaşadıklarının anlatıldığı cümlelerin çıkarıldığını? Ya da küfürlerin üfürüldüğünü?edebi bulunmak
yoksa
edepli olmak. 'şov' şunun
neresinde?nilüfer Türkoğlu, Gazeteport